Anasayfa
tarafından 
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 29 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'ne yüksek katılımı sağlamanın demokratik bir görev ve hak olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
Partisi tarafından Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingte konuşan Bahçeli, Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a yüklendi. Türkiye Cumhuriyeti'nin 1923 yılında değil de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidara geldiği 2002 yılında kurulduğu izlemini verildiğini ve 79 yılın inkar edildiğini savundu.
"DEĞERLİ ŞAHSİYETLER YÖNETİRKEN O KASIMPAŞA'DA TOP OYNUYORDU"
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti'nin sanki Başbakan Recep Tayip Erdoğan iktidar olduktan sonra kurulduğu görüntüsü verildiğini belirterek, "Türkiye'de çok değerli şahsiyetler ülkeyi yönetirken Başbakan Recep Tayip Erdoğan Kasımpaşa'da mahalle arasında top oynuyordu" dedi.
Bahçeli şöyle konuştu: "O makamlar bu güne kadar çok sayıda insanı göreve çağırarak, hizmet ettirmiştir. Çok değerli şahsiyetler başbakanlık görevi yapmıştır. Sanki Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kurulmamış da Recep Tayyip Erdoğan beyin iktidara geldiği 2002 yılında kurularak burada gördüğünüz her hizmetin kendisi tarafından yapıldığı iddiasıyla dolaşıyor. Şimdi bunu yaparken de 79 yılı inkar ediyor. Sayın Başbakan sen doğmadan Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlar var. Sen doğmadan Türkiye'yi yaşatanlar var. Sen doğmadan yoksulluğa itilmiş 13 milyon yaşlı ve kadından oluşan nüfusla savaş yorgunu bitkini insanların karın doyurabilecek hizmetleri ve yatırımları var. "
Başbakan'ın bu güne kadar Türkiye Cumhuriyeti'ne hizmet edenleri inkar ettiğini iddia eden Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Nasıl oluyor da Atatürk'ü inkar ediyorsun. Nasıl oluyor da rahmetli İnönü'yü inkar ediyorsun. Nasıl oluyor da rahmetli Celal Bayar'ı, Adnan Menderes'i inkar ediyorsun. Nasıl oluyor da rahmetli Turgut Özal'ı inkar ediyorsun. Nasıl oluyor da hala yaşayan Adalet Partisi'nin Başbakanı ve Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel Beyi' inkar ediyorsun. Onlar bu ülkeyi karış karış dolaşırken sen Kasımpaşa'da da mahalle arasında top oynuyordun."
Başbakan'ın yalan karalama kampanyası sürdürdüğünü, herkesi küçük görerek çiftçiye 'al ananı git', memura bir başka şey söyleyerek, siyasi parti genel başkanlarına hakaret ederek siyaset yürütmeye çalıştığını savunan Bahçeli, "Kendisine cevap verilmesi halinde ise sanki yargı emrindeymiş gibi hemen avukatları çağırıyor, şuna bir hakaret davası açın diyor. Kendisi mağdur ve mahzun yönlerine bürünüyor. Bir utanmasa sizlerin huzurunda ağlayacak da kendisine yediremiyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin çok ağır bir gerilim ve bunalım döneminden geçtiğini ifade eden Bahçeli, Türkiye'nin en önemli siyasi kilometre taşının 29 Mart'ta yapılacak olan seçimler olduğunu vurguladı. Bahçeli, yerel seçimlerin siyasi iktidar değişikliğine sebep olacak olan seçimler olarak değil, iktidarın hizmetlerini demokratik yönden denetleyebilecek seçimler olarak görülmesi gerektiğini kaydetti.
NE OLACAK CANIM BİR BAŞKAN SEÇECEĞİZ VURDUYMAZLIĞI YAPMAYIN
Seçimlere 'Ne olacak canım bir belediye başkanı seçeceğiz' diyerek vurdumduymazlık içerisinde girilmemesi gerektiğini anlatan Bahçeli, "Bu seçimler 6 yılı aşkın bir süredir ülke yönetiminde bulunan AKP zihniyetine karşı milletimizin bir uyarı yapacağı seçimler olarak da kabul edilmelidir. Seçimleri önemsemeliyiz ve ciddiye alarak AKP zihniyetine önemli bir ders ve uyarı yapmalıyız. Hangi siyasi partiden olursak olalım seçmen niteliği kazanmış her yaştaki insanlarımıza önemli ve tarihi bir sorumluluk düşmektedir. Bu sorumluluk şartlarınız ne kadar ağır olursa olsun mutlaka ve mutlaka sandığa gitmek olmalıdır. Ne kadar yüksek katılım sağlarsanız seçimlerin sonuçları itibariyle meşruiyet tartışması çok sayıda yapılamaz. Yüksek bir katılımın gerçekleştirilmiş olması sağlıklı bir seçim olarak vereceği sonuçlar itibariyle herkes tarafından kabul edilen bir seçim olmalıdır. Yüksek katılım sağlamak demokratik bir görev ve hak olarak görülmelidir. Bunun yanında yüksek katılımla yetinmemek sandığa gittiğinizde yaşadıklarınızı, gördüklerinizi, duyduklarınızı akıl süzgecinden geçirerek ve vicdanınızda tartarak oyunuzu kullanmanız gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isterim. O sebepten dolayı işte tam zamanıdır AKP zihniyetine bir Osmanlı tokadını indirmenin." dedi.
'BİR OYUN DAHİ KAYBOLMAMASI İÇİN HER TÜRLÜ GAYRETİ GÖSTERECEĞİZ'
Sandıkta görevlendirilen her partinin sandık müşahitlerinin seçimin sonuna kadar sandık başında beklemesi gerektiğini söyleyen Bahçeli, sandık görevlilerinin sağlıklı bir seçim için bütün gayretini seferber etmesi gerektiğini dile getirdi.
Partilerince görevlendirilecek kişilerin sandıktan ayrılmayarak bir oyun dahi kaybolmaması için her türlü gayreti göstereceğini bildiren Bahçeli, şunları söyledi: "Sandık görevlisi veya sandık müşahidi sandık başlından ayrılmamalıdır. Sonuna kadar sabırla beklemeli, ne şekilde oy kullanıldığını görmeli, incelemelidir. Hile, hurda ve haram katılıyorsa gerekli müdahaleyi yapmalıdır. Sağlıklı seçim için bütün gayretini seferber etmelidir. Özellikle MHP tarafından görevlendirilmiş, geleceğimizin mahalli idareler seçimlerinin emanetini kendilerine bıraktığımız değerli ülküdaşlarım, partililer sandıktan ayrılmayacak ve bir oyun dahi kaybolmaması için her türlü gayreti gösterecek."
Altı yıl 3 aydır iktidarda olan AK Parti hükümetini ülkeyi kötü yönetmekle suçlayan Bahçeli, AK Parti'nin izlemiş olduğu hizmet stratejisinin gerilim stratejisine dayandığını savundu. AK Parti'nin Türkiye'yi gererek, cephelere ayırarak, kutuplaştırarak, çatışma ortamı oluşturarak kendi siyasi iktidarının yanlışlıklarının üstünü örtmeye çalıştığını öne süren Bahçeli, AK Parti'nin gerilim stratejisini mahalli idareler seçimlerinde de tekrarladığını vurguladı. Bahçeli, şunları söyledi: "Türkiye'deki yoksulluk, işsizlik, ekonomik kriz, sosyal çöküntü, siyasetin kirlenmesi, siyasi üslubun kabalaşması, yolsuzluk, ağırlaşan iç ve dış güvenlik sorunları, tırmanan terör ve etnik bölücülüğün siyasallaşması, toplumsal huzursuzluk, çatışma ve ayrışma alanlarının genişletilmesi, cepheleşme ve kurumlaşmanın her alana yayılması 6 yıllık AKP zihniyetinin ülke yönetimindeki ortaya koyduğu gerçektir. Bu mahalli seçimlerinde de bu gerçeklerin üzerini örterek aklınca bir mahalli idareler seçimlerinden başarı sağlanmasına gayret göstermektedir."
(CİHAN)
