AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Şanlıurfa mitinginde izdiham yaşandı. Başbakan Erdoğan, aşırı kalabalıktan dolayı miting alanına giremedi.
Topcu meydanında 50 binden daha fazla kişinin katıldığı mitingde aşırı izdihamdan dolayı 10 kadar bayan ile 10 kadar erkek baygınlık geçirdi. Miting alanında bulunan ambulanslardaki sağlık ekipleri, bayılanlara kısa sürede müdahale etti. Bayılanları taşıyan sağlık ekiplerine, güvenlik güçleri de yardımcı oldu.
Başbakan Erdoğan, aşırı izdihamdan dolayı Şanlıurfa'da mitinginin yapılacağı Topcu meydanına yakın bir yerde bekletiliyor. Güvenlik kuvvetleri, Başbakan Erdoğan'ın miting alanına geçmesi için koridor oluşturmaya çalışıyor.
Başbakan Vatandaşlara Sesleniyor:
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Demokraside şuna inanacağız, koltuğa yapışmak yok. Demokraside saltanat yok, padişahlık, krallık, şeflik de yok'' dedi.
Erdoğan, Şanlıurfa'da Topçu Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, milli şefliğin de, krallıkların da, padişahlığın da geride kaldığını söyledi.
Demokrasinin, mührün milletin elinde olması anlamına geldiğini dile getiren Erdoğan, ''Kimse ama kimse seçimle geldiği bir makamı kendine zimmetli bir hak olarak göremez, görmemeli. Belediye başkanlığı da, milletvekilliği de, başbakanlık da böyledir'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, bazı şehirlerde eski belediye başkanlarıyla devam etme kararı alırken, bazı yerlerde yeni adaylar belirlediklerini anımsatarak, ''Burada bazı gerçekleri söylemekte önem addediyorum. Biz her şeyi tabi halkımıza açıklayamıyoruz. Bildiğimiz bazı şeyler, gerçekler var. Siyaset bir takım oyunudur. Siyaset bireysel olarak yapılamaz. Eğer bireysel olarak siyaset yapmaya kalkarsanız yaya kalırsınız ve o ilde hizmet veremezsiniz'' dedi.
Milletin iradesinin yeniden tecelli etmesini istediklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Diyoruz ki, bizim üç temel ilkemiz var. Hizmet, hukuk, hürriyet. Biz çalışmamızı, insana bakışımızı bunun üzerine bina ediyoruz. Başınızı iki elinizin arasına alıp bir değerlendirme yapmanızı istiyorum. Millet adına, millet hayrına hiçbir eseri olmayanlar, hiçbir dikili ağacı olmayanlar bu ülkede milliyetçilik yapıyorlar. Halkın hiçbir yarasına merhem olmayanlar, hiçbir derdine derman olamayanlar, hatta halkın gelişim iradesinin önünde engel olanlar halkçılık yapıyorlar. Nedir cumhur, halk? Cumhura saygısı olmayan cumhuriyetçi olabilir mi, millete saygısı olmayan milliyetçi olabilir mi? Bölgelerimiz adına hiçbir kazanıma imza atmayanlar bölgecilik yapıyorlar. Bu ülkede kimlik siyaseti yapanlar var. Bölge siyaseti yapanlar var. Bunlar ayrımcılıktır. Biz diyoruz ki, artık bunu 2009 yılında yapmayın. Bakın o demode siyaseti yapmaya devam ederseniz, yaptığınızın ne siz hayrını görürsünüz ne de halk hayrını görür. Biz AK Parti olarak bu ülkeye neler kazandırdığımızı söylüyoruz. 81 vilayete neler kazandırdığımızı bir bir anlatıyoruz. Bugün AK Parti 81 vilayetin 80'inde milletvekili çıkardıysa bunun bir anlamı var. Gelin siz de eğer varsa, yaptıklarınızı anlatın. Yapacaklarınızı inandırıcı olarak anlatın.''
FAKIBABA'YA ELEŞTİRİ
Şanlıurfa Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba'ya yönelik de eleştirilerde bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şimdi yolda gelirken gördüm. 'Beni yalnız mı zannettiniz' gibi bir şeyler söyleniyor. Şimdi kusura bakmayın da beyefendi zaten kendini yalnızlığa itmiş. AK Parti treninden inen bir daha binemez. Çünkü bu bir takım oyunu. Yani seni belediye başkanı yaparken AK Parti güzel de, değişiklik yapacağız dediğimizde niye rahatsız oluyorsun. O zaman da gidip yine bağımsız aday olsaydın. Niye olmadın, sormazlar mı. Şimdi sen tek başına aday oldun mu, yarın belediyede grubunu kimle oluşturacaksın? Peki bu noktada bundan sonraki çalışmalarda acaba bundan önce aldığın gücü, o kaynağı nereden bulacaksın. İnanıyorum ki, benim Şanlıurfalı kardeşlerim bu oyuna gelmeyecek. Şöyle bir şey de duyuyorum, 'İşte ben Başbakanımı çok seviyorum. Seçimi de kazanacağım. Kazandıktan sonra AK Partiye döneceğim.' Kusura bakma, öyle bir şey yok. Bu trenden inen bir daha binemez. Hiçbir arkadaşımız, siyasi rakibimiz için incitici bir şey söylemek istemiyorum. Çünkü bir demokratik yarıştır. Şu kadarını söyleyeyim ki lütfen kimse nezaketimizi istismar etmesin. Kimse benim milletimin aklıyla alay etme hakkını kendinde görmesin.''
Başbakan Erdoğan, bazı vatandaşlarının kendisini Şanlıurfa'nın ilçelerine davet etmesi üzerine, o ilçelere de gideceğini söyledi.
AK Parti Belediye Başkan Adayı Mehmet Okymak'ı sahneye davet eden Erdoğan, ''Şimdiden hayırlı olsun'' dileğinde bulundu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Sayın Baykal buraya geldi mi? Buranın yolunu biliyor mu? Hala gelmedi. Yani burası Türkiye değil mi? Türkiye'nin vilayeti değil mi? Niye gelmiyorlar? Peki Sayın Bahçeli geldi mi? O da mı bilmiyor buranın yolunu. Anlaşıldı, iş başa düştü. Bunlara birer eskort tahsis etmemiz lazım'' dedi.
Erdoğan, Topçu Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, demokrasinin bir gönül işi, halkla bütünleşme işi olduğunu söyledi. Erdoğan, ''Siz severseniz, halk sizi sever. Eğer siz halka tepeden bakarsanız, halk sizi sevmeye mecbur değil ve siyasetçi halkına afra tafra yapmayacak. Siyasetçi mütevazi olacak. Kaldı ki bize zaten tevazu yakışır'' şeklinde konuştu.
Alandakilere ''CHP Lideri Baykal'ın Enerji Bakanı olduğu dönemde benim çiftçi kardeşlerim traktörlerine mazot koyabiliyorlar mıydı?'' diye soran Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''O zaman biliyorsunuz, evlerde gaz yağı kullanıyorduk. Eve gaz yağı alabiliyor muyduk? Şimdi çıkmış konuşuyor. Neyi konuşuyorsunuz? Benim milletim senin cemaziyelevvelini bilir, bilir. Sevgili Şanlıurfalılar, Sayın Baykal buraya geldi mi? Buranın yolunu biliyor mu? Hala gelmedi... Yani burası Türkiye değil mi? Türkiye'nin vilayeti değil mi? Niye gelmiyorlar? Peki Sayın Bahçeli geldi mi? O da mı bilmiyor buranın yolunu. Anlaşıldı, iş başa düştü. Bunlara birer eskort tahsis etmemiz lazım.
Sayın Bahçeli öyle diyor, 'Bankaların boşaldığı günler bu günlerden daha iyiydi' diyor. Bir gecede 40 milyar dolar kaybettiğimiz günleri bugünden daha iyi diyor. Bu paralar benim vatandaşımın cebinden çıkıyordu. Bu millet onların iktidarlarını, yamalı koalisyonlarını unutmadı. Saatleri 2002'de durduğu için değişimi, dönüşümü, güveni, istikrarı anlamıyorlar. Benim milletim onlara 5 yıllığına iktidar verdi, 3,5 yıl kalabildiler. Bırakıp gittiler. Niye? Yönetmek ayrı bir şey, güven ve istikrar ayrı bir şey.
1999 Düzce depreminin altında kaldılar. Halkımızın imdadına yetişemediler ve bütün olumsuzlukları oraya fatura ettiler. 'Bundan battık, bittik' dediler. Biz ise dönemimizde nerede bir deprem olduysa, anında yetiştik, anında şehirler inşa ettik. İşte Bingöl depremi... Anında yeni şehirler kurduk. Çünkü iş bilenin, kılıç kuşananın... Ve hortumlar kesildi. Onların döneminde hortumlar tesis ediliyordu, bir yerlere hortumlar bağlanıyordu''
''DİPLOMASİ MASALARINDA MAHCUP MAHCUP OTURDULAR''
''Gönüllerinin Van, Şanlıurfa, Mardin ve Bitlis'in güzelliklerine vurgun olduğunu'' anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''İhmal edilmiş her yarayı ama her yarayı sarmak bizim vicdan borcumuzdur. Ne bir tek şehrimizi ne de bir tek insanımızı feda edebiliriz.
Bu ülkede açık yaralardan beslenen, ihtilafla çatışma alanlarından beslenen, yıllarca siyasetin çözmesi gereken meselelerin üstünü şalla örttüler. Milli, siyasi, ekonomik ve kültürel meseleleri çözemedikleri gibi, şehirlerimizin köylerimizin meselelerini de çözemediler. Halkla birlikte olamadılar. Demokrasimizi sürekli sakatlanan bir demokrasi haline getirdiler.
Dünya devletleri ile arada bir konuşurken başlarını dik tutamadılar ama bakıyorsun bazen lokal olarak da çıkanlar oluyor, dik duran. Bizden önce çok siyasi liderler geldi. Farklı ülkelerin liderleri karşısında el pençe divan durdular. Hatırlayın o günleri, onların fotoğraflarını, onların televizyon ekranındaki görüntülerini hatırlayın. Bu millete bu yakışır mıydı? Bunlar dış politika yaparken diplomasi masalarında mahcup mahcup oturdular. Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına konuştuklarını unuttular. Bu büyük devletin, şerefli milletin gücünü, haysiyetini, vakarını dünyaya gösteremediler.
Biz AK Parti olarak yeni bir siyaset getirdik. Bu siyasetin en büyük özelliği halkına, milletine güvenmektir. Zira bu millet esareti, vesayeti de reddediyor. Bu millet hür iradesinin üzerinde hiçbir gölge istemiyor. Bu millet emanetine ihanet etmeyecek kadrolardan hak ettiği hizmeti istiyor.''
Mitingde, ''Davos'un kralı. Bütün masumların umudu sensin'', ''Cekete Oy Yok, 7 Milletvekili İstifa'' ve ''Allah Ömrümüzü Sana Versin'' pankartları açıldı.
Miting alanında zaman zaman izdiham yaşandı. Vatandaşların, reklam panoları, elektrik direklerine, trafik levhalarına ve ağaçlara çıkarak Başbakan Erdoğan'ı izlediği mitingde, alandaki bazı vatandaşların platforma çıkan milletvekillerine tepki gösterdiler.
Miting alanında bayılanlar olurken, Başbakan Erdoğan, rahatsızlananlar için sağlık ekibi ve ambulans istedi. Erdoğan, ezan okunurken konuşmasına ara verdi.
AA